Sinüsler, anatomik olarak doğduğumuz andan itibaren vücudumuzda bulunan, başlangıçta bezelye büyüklüğünde olan, çocukluk ve genç erişkinlik döneminde gelişmeye devam eden hava boşluklarıdır. Burun iç yüzeyini kaplayan zarın aynısı bir yapıyla kaplanan sinüsler, küçük açıklıklar ile burun boşluğuna bağlanmaktadırlar.
Burun sistemi, fonksiyonu gereği günde yaklaşık olarak yarım litre mukus salgılamaktadır. Sinüsler de, burun sisteminin bir parçası olarak mukus salgılanmasında görev almaktadır. Günlük normal olarak üretilen mukus sıvısı ile, burun örtüsü üzerinde hareket eden partiküller, bakteriler, toz parçacıkları gibi unsurlar temizlenmektedir. Ardından burun örtüsünü temizleyen mukus sıvısı boğaza süzülerek yutulmaktadır. Temizlenen bakteri ve partiküller ise, mide asidi tarafından parçalanmaktadır. Bu durum vücutta normal gelişen bir fonksiyondur. Ancak, burun sistemi tarafından üretilen mukoza sıvısının çeşitli faktörler sonucu iltihaplanması, sinüzit olarak adlandırılmaktadır.
Burun bölgesinde meydana gelen tıkanıklık, sinüslerin normal fonksiyonel işleyişlerini engelleyerek, sinüslerin boşalma mekanizmasını bozmaktadır. Böylece burun içerisinde tutulmuş olan bakteri ve virüsler boğaz yoluyla mideye yönlendirilerek parçalanamamakta, sinüslerde kalarak bu bölgede iltihaplanma meydana gelmesine yani sinüzite sebep olmaktadır.
Sinüzitin, yani sinüslerin iltihaplanmasının en sık karşılaşılan nedeni, üst solunum yollarında meydana gelen enfeksiyonlardır. Enfeksiyonların nedeni, virüs ya da bakteri olabilmektedir. Sinüzite sebep olan bir diğer faktör ise, alerji olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sinüzitin belirtilerini ise şu şekilde sıralayabilmekteyiz;
Sinüzit Nasıl Tedavi Edilir, çeşitli aşamalara sahip olan ve genellikle ilk aşamalarda ilaç tedavisi uygulanan bir durumdur. Sinüzit temel olarak; akut, subakut ve kronik sinüzit olmak üzere üç grup halinde sınıflandırılmaktadır.
Akut sinüzit aşaması; yaklaşık olarak 4 hafta süren, ilaç tedavisi uygulanarak ya da kendiliğinden geçen sinüzit durumlarıdır. Sinüzit bakteri nedenli ortaya çıkmış ise antibiyotik, alerji kaynaklı ise antihistaminik ilaçlar kullanılabilmektedir.
Subakut sinüzit aşaması; akut sinüzitin tam olarak iyileşmediği ve kronik sinüzitin henüz ortaya çıkmadığı aşamadır. Bu aşamada özellikle ilaçların kullanımına devam edilmesi, enfeksiyona sebep olan bakterilerin vücuttan tam olarak uzaklaştırılabilmesi için oldukça önemlidir.
Kronik sinüzit aşaması; ilaç ve gerekli tedavi yöntemlerine rağmen 12 haftayı geçen süre ile sinüzit belirtilerinin gözlemlenmeye devam edilmesi durumudur. Bu süreçte ilaçlar ve çeşitli tedavi yöntemleri uygulanmakta, ancak tedaviye olumlu yanıt alınamaması durumunda sinüzit cerrahisine başvurulmaktadır.
Sinüzit hastalığının ilaç ve çeşitli tedavi yöntemlerine vücudun olumlu yanıtlar vermemesi durumunda sinüzit cerrahisi bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Endoskop, ucunda optik mercekler ve ışık bulunan, bu ışık ve mercekler yardımıyla geniş bir görüntü ve gözlem yeteneği sağlayan aletlerdir. Endoskop aleti kullanılarak gerçekleştirilen sinüslere yönelik ameliyatlar, Endoskopik Sinüs Cerrahisi olarak adlandırılmaktadır.
Endoskop ile, burun içerisinde doğrudan görülemeyen karanlık boşluklar, normal anatomik yapılar ve patolojik dokular ayrıntılı şekilde gözlemlenebilmekte, böylece etkili tedaviler gerçekleştirilebilmektedir. Endoskop kullanılarak, sinüslerin tıkanmasına sebep olan unsurlara veya anatomik bozukluklara müdahale edilebilmekte, böylece sinüs kanallarının açılması sağlanabilmektedir.
Endoskopik görüş alanında, shaver adı verilen dokuları tıraşlamaya yarayan ince araçlar, konkaları küçültmeyi sağlayan Holmium Yag lazer araçları ya da ileri kafa tabanı müdahalelerinde ise navigasyon sistemi kullanılabilmektedir.
Endoskopik sinüs cerrahisinde, yüz ya da burun bölgesinde herhangi bir kesi yapılmadan, tamamen burun içerisinden gerekli ve etkili müdahaleler gerçekleştirilebilmektedir. Endoskopik sinüs cerrahisi ile, sağlıklı dokulara zarar vermeden, sadece hastalıklı dokulara yönelik cerrahi işlemler yapılabilmekte, komplikasyon riski azaltılarak iyileşme süresi kısaltılmaktadır.
Balon sinoplasti, damar tıkanıklıklarında uygulanan balon anyiyoplastiye benzer şekilde, bir kateter yardımıyla daralmış sinüs kanallarına uygulanan açma işlemidir.
Kateterin ucunda bulunan balonun, sinüs kanalına yerleştirilmesinin ardından, balon şişirilerek kanalda genişleme sağlanmaktadır. Böylece genişlemiş olan kanaldan, sinüslerde biriken sıvının atılması ve sinüslerin boşalması sağlanmaktadır.
Sinüs cerrahisinde balon sinoplasti yöntemi, lokal ya da genel anestezi uygulanarak gerçekleştirilebilmekte, işlem endoskopik olarak da yapılabilmektedir.
Balon sinoplasti yöntemi; alın, yanak ve kafa tabanındaki sinüsleri etkileyen kronik sinüzitlerde uygulanabilmektedir. Balon sinoplasti işlemi sonrası kanama oluşumu nadir olarak gerçekleşmekte, hasta aynı gün evine gidebilmekte ve ertesi gün günlük yaşamına devam edebilmektedir.
Kronik Sinüzit Tedavisi için ilgili linke tıklayabilirsiniz.
İlgili link: https://www.dryusufcan.com/kronik-sinuzit-tedavisi
